Saat dünyasının en büyük ikilemi budur: Mekanik mi, Quartz mı? Quartz (Pilli) Saatler, işin mantık ve pratiklik tarafıdır. İçinde bir pil ve bu pilden aldığı elektrikle saniyede binlerce kez titreşen bir kuvars kristali vardır. Bu titreşim o kadar istikrarlıdır ki, sapma payı yok denecek kadar azdır.

Uzun yıllar boyunca, saat seçimi büyük ölçüde statü göstergesiydi. Büyük marka logosu, kusursuz işçiliği ve yüksek fiyat etiketi, saatin değerli kabul edilmesi için yeterliydi. Ancak günümüz için saat meraklıları arasında süregelen bir tartışma var. Bir saati gerçekten değerli kılan nedir? Değeri mi, yoksa sahibinin kişiliğini yansıtan, ruhu olan bir hikayesi mi?

Saat dünyasının en popüler ve karmaşık özelliklerinden biri olan kronograf, sadece zamanı söylemekten çok daha fazlasını yapar. Bileğinizdeki bu küçük mekanik harika, bir yarışın başlangıcını, bir yemeğin pişme süresini veya herhangi bir aralığın süresini hassasiyetle ölçmenize olanak tanır. İşte kronograf saatlerin derinliklerine inen kapsamlı bir rehber.

Saat severlerin büyük beğenisini kazanan, yenilikçi tasarımları ve eşsiz hikayeleriyle damga vuran Spinnaker ve AVI-8 markalarının ardından, şimdi aynı grubun en gizemli ve sofistike markası, NUBEO artık Türkiye’de! Eğer Spinnaker'ın deniz maceracılığını ve AVI-8'in havacılık mirasını sevdiyseniz, Nubeo'nun sunduğu sanatsal derinlik ve fütüristik vizyona hayran kalacaksınız.

GMT, İngilizce “Greenwich Mean Time” ifadesinin kısaltmasıdır ve Türkçede “Greenwich Ortalama Zamanı” anlamına gelir. Bu kavram, dünyadaki tüm saat sistemlerinin temel referans noktasıdır.

Saatlerde “çerçeve” olarak da bilinen bezel, çoğu kullanıcının ilk bakışta sadece estetik bir halka olarak gördüğü, ancak aslında saatin en önemli işlevsel parçalarından biri olan bir bileşendir.

Bir saat düşünün... Kadranı tamamen saydam, mekanizmasının her bir dişlisi, yayları, çarkları gözler önünde. Skeleton (İskelet) saatler, yalnızca zamanı gösteren makineler değil; mekanizmanın kalp atışlarını sergileyen sanat eseri desek yerinde olur.

Saat dünyasında son yılların en heyecan verici akımlarından biri, dev markaların gölgesinden çıkıp kendi yolunu çizen “micro brand” saatler. Bu markalar, milyonlarca kişiye değil; kendi hikâyesine, kendi tarzına sahip olan insanlara sesleniyor.